Aile Hekimliği Polikliniğimizde İdiyopatik Pruritus Vakalarının Değerlendirilmesi

Ayşen Fenercioğlu, Nurver Turfaner Sipahioğlu, Tuğba Arpa, Semih Güllüoğlu

Anahtar Kelimeler: İdiyopatik Pruritus, etiyoloji, Aile Hekimliği, birinci basamak

Amaç:

İdiyopatik kaşıntılar dermatolojik ve sistemik hastalıklarla sebebi açıklanamayan, çoğunlukla deride hasar olmaksızın veya az oranda sekonder kaşıma lezyonları görülen kaşıntılardır. Tanı için ayrıntılı araştırma yapılması gerekir ancak çoğunlukla Aile Hekimliği polikliniklerinde bu araştırmalar eksik yapılmaktadır. Çalışmamızda, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Aile Hekimliği polikliniğinde değerlendirilen idiyopatik pruritus vakalarında etiyolojiye yönelik yapılan tetkiklerin yeterliliğini ve sonuçlarının pruritus ile ilişkisini retrospektif olarak araştırdık.

Gereç ve Yöntem:

Çalışmamızda, 2017-2020 yılları arasında, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği polikliniğine pruritus şikayeti ile başvurup, dermatolojik ve sistemik hastalıklarla sebebi açıklanamayan 50 vakayı retrospektif olarak inceledik.

Bulgular:

Çalışmamıza dahil ettiğimiz 50 hastanın tetkikleri incelendiğinde, idiyopatik pruritus etiyolojisine yönelik olarak gaitada Helicobacter pylori (H. Pylori) antijeni ve dışkıda parazit incelemesi tüm hastalarda araştırılmıştı. H. Pylori antijeni sadece 7 hastada (%14) pozitif bulunmasına karşı dışkıda parazit hastaların hiçbirinde tespit edilememişti. Tiroidit etiyolojisi açısından, hastaların sadece %12,5’sinde anti-TPO ve anti-TG seviyelerine bakılmıştı ve bunların içerisinde sadece 2 hastada (%1) anti-TPO yüksek bulunmuştu. Toplam vakaların %23,5’i ürik asit yüksekliğine bağlı pruritus açısından değerlendirilmişti ve bunların içerisinde sadece 4 hastada (%2) ürik asit değeri yüksek bulunmuştu. Romatolojik hastalık etiyolojisi açısından, hastaların %48’inde anti-dsDNA testi, %82’sinde kompleman C3 ve C4 seviyelerine bakılmıştır. Bu testler içerisinde, sadece 2 hastada (%1) kompleman C3 seviyesi düşük bulunmuştu.

Sonuç:

İdiyopatik pruritus vakalarının etiyolojik açıdan kapsamlı ve bütüncül olarak değerlendirilmesi Aile Hekimliği pratiğinde çok önemlidir. Literatür araştırması yaptığımızda bu konuyla ilgili birinci basamakta yapılmış çok fazla çalışma olmadığını gördük. İdiyopatik pruritus ile ilgili birinci basamakta daha fazla bilimsel çalışma yapılmalı ve uzmanlık öğrencilerine ve sahada çalışan uzmanlara daha fazla eğitim verilmedir.

Kaynaklar:

1. Stander S, Weisshaar E, Mettang T, et al. Clinical classification of itch: a position paper of the International Forum for the Study of Itch. Acta Derm Venereol 2007;87:291–4.
2. Savin JA. How should we define itching? JAAD 1998;39:268–9.
3. Zucker I, Yosipovitch G, David M, Gafter U, Boner G. Prevalence and characterization of uremic pruritus in patients undergoing hemodialysis: uremic pruritus is still a major problem for patients with end-stage renal disease. J Am Acad Dermatol 2003; 49:842–6.
4. Mettang T, Pauli-Magnus C, Alscher DM. Uraemic pruritus – new perspectives and insights from recent trials. Nephrol Dial Transplant 2002;17:1558–63.
5. Yayla ME. Birinci Basamakta Pruritusa Yaklaşım. Ankara Med J, 2015, 15(2):82-88.
6. Kandyil R, Satya NS, Swerlick RA. Chronic Pruritus Associated with Helicobacter pylori. J Cutan Med Surg 2002; 103-108.

#61