Çevre Kirliliğine Bağlı Kanser Riski Analizi: Iğdır İli Örneği

Ali Timuçin Atayoğlu, Gürsel Karahan, Enis Kapdan, Nesli Bingöldağ, Halim Taşkın, Asiye Başsarı

Anahtar Kelimeler: Aile hekimliği, çevre kirliliği, ağır metal, radyasyon, kanser

Amaç:

Aile hekimleri, çevre kirliliği konusunda halkın eğitimi ve bilinçlendirilmesinde önemli bir role sahiptirler. Günümüzde, ağır metal ve radyoaktivite ile ilişkili çevre kirliliği ve buna bağlı halk sağlığı sorunları endişe verici boyuttadır. Nitekim, radyasyona maruz kalmanın kanser riskini artırabildiği, ağır metallerin ise hayati organ hasarına neden olabildiği bilinmektedir. Bu çalışmada, oldukça eskimiş bir merkez olarak çevre sağlığı açısından tehdit unsuru haline gelmiş olan Metsamor Nükleer Santrali’ne çok yakın olan Iğdır ilimizde, radyoaktivite ve spesifik ağır metallere bağlı çevre sağlığı açısından risk analizi yapılması amaçlanmıştır.

Gereç ve Yöntem:

Bölgedeki toprak ve içme suyu örneklerinde radyoaktivite (226Ra, 232Th, 40K ve 137Cs) ve ağır metal (Cr, Ni, Zn, Mn, Cu, As, Ba ve Pb) ölçümleri yapıldı ve USEPA ve UNSCEAR tarafından belirlenen uluslararası yöntem ve standartlara göre ömür boyu artmış kanser riski (ELCR) değerleri hesaplandı.

Bulgular:

Tehlike oranı (HQ) ve tehlike indeksi (HI) değerlerinin uluslararası izin verilen sınırlarda olduğu belirlendi. Toprak ve kozmik radyoaktiviteye bağlı artmış kanser riski (ELCR) ortalama değerleri sırasıyla 1.8 ± 0.9E-04 ve 2.4 ± 0.04E-04 olarak hesaplandı. Sudaki radyoaktiviteye bağlı artmış kanser riski (ELCR) ortalama değeri 15.2 ± 13.6E-05 olarak belirlendi. Ağır metal maruziyetine bağlı artmış kanser riski (ELCR) ortalama değerleri de izin verilen limitlerde olup, büyükten küçüğe sırasıyla toprakta Cr < Ni < As ve suda Cr < Cd < Pb şeklinde belirlendi.

Sonuç:

Elde edilen tüm sonuçlar uluslararası önerilen limit değerler ile karşılaştırılmış ve mevcut durumun çevre ve halk sağlığı açısından şu an için tehlike arz etmediği sonucuna varılmıştır. Bu çalışma, ileride referans olarak mevcut durumu gösterilebilecek bir ilk olması açısından özel bir öneme sahiptir. Bundan sonraki süreçte birinci basamak sağlık hizmeti çalışanları tarafından halkın bilinçlendirilmeye devam edilmesi ve geç kalınmadan gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

Kaynaklar:

#116