Obesitesi Olan ve Olmayan Bireylerde Gece Yeme Sendromunun Değerlendirilmesi

Gülseren Pamuk, Cüneyt Sütçü, Kurtuluş Öngel

Anahtar Kelimeler: Depresyon, Gece Yeme Sendromu, Obezite

Amaç:

Bu çalışmanın amacı, obezitesi olan ve olmayan bireylerde Gece Yeme Sendromunun(GYS) sıklığının ve ilişkili olabilecek faktörlerin değerlendirilmesidir.

Gereç ve Yöntem:

Ocak-Mayıs 2018 tarihleri arasında, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi polikliniklerine başvuran hastalar alınmıştır. İKÇÜ Girişimsel Olmayan Etik Kuruldan gerekli izinler alınmıştır. Çalışmaya katılmaya sözlü ve yazılı onam veren dahil olma ve dışlanma kriterlerine uyan 420 kişi alınmıştır. Katılımcılar beden kitle indeksine (BKI) göre 4 gruba ayrılmıştır. Örneklem büyüklüğü, ‘openepi sample size calculator’ ile hesaplanmıştır. % 95 güven aralığı, %80 güç, %5 hata payı ile minimum sayı her bir grup için 105 kişi olacak şekilde toplamda en az 420 kişilik örneklem büyüklüğü hesaplanmıştır. Katılımcılara “Gece Yeme Anketi”, Back Depresyon Ölçeği ve sosyo demografik veri anketi yüz yüze görüşme tekniği ile uygulanmıştır.
İstatistiksel analizler SPSS 15.0 paket programı ile yapılmıştır. p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.

Bulgular:

Çalışmaya alınan kişilerin yaş ortalaması 42.65±12.95 ve %68,6’sı kadın olarak bulunmuştur. Katılımcıların %10’unda GYS olduğu tespit edilmiştir. GYS ile öğün atlama, sigara kullanımı ve depresyon arasında ilişki bulunmuştur. Ayrıca BMI’ e göre morbid obes olan ve olmayanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edilmiştir (p<0,05).

Sonuç:

: Çalışmamız sonuçlarına göre literatüre benzer şekilde, BKI ve GYS arasındaki anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Bununla beraber literatürde yer alan çalışmaların farklı özelliklere sahip kitlelere yapılmış olması çalışma sonuçlarının farklılığını içinde barındırmaktadır. Gece yeme alışkanlığı olan kişilerin tükettikleri kalori miktarı, düzensiz beslenme alışkanlıkları, daha sedanter tarzda yaşamaları böylece kilo almaya daha yatkın olmaları BKİ artışıyla GYS sıklığının artmasını desteklediği görülmektedir. Obezitenin birinci basamak sağlık hizmetlerinde önemli bir yere sahip olması nedeniyle aile hekimlerinin obezite etiyolojisinde yer alan GYS konusunda farkındalıklarının arttırılması önemlidir. Başvuruda bulunan kişilerde GYS’nun fark edilmesi ve planlanan takip ve tedavide dikkate alınması, hem mevcut patolojinin daha etkin tedavisine hem de GYS sonucu gelişebilecek kilo fazlalığı gibi yaşam kalitesini azaltabilecek etkenlerin önlenmesine yardımcı olacaktır.

Kaynaklar:

#27