Bir Ergende Ayrıntılı Öykü ve Psikososyal Değerlendirme İle Konan Bulimia Nervoza Tanısı

Dilara Canbay Özdemir, Duygu Ayhan Başer, Orhan Derman

Anahtar Kelimeler: Adolesan, Beslenme Bozukluğu, Bulimia Nervoza, Koruyucu Hekimlik, Aile Hekimliği

Giriş:

Yeme bozuklukları biyolojik, sosyal, çevresel ve psikolojik etkenlerin birbirleriyle etkileşimi sonucunda gelişmektedir ve en ciddi yeme bozuklukları olan anoreksiya nevroza (AN) ve bulimia nevroza (BN) tipik olarak adolesan dönemde başlamaktadır. Aile hekimleri de yeme bozukluğu ile günlük pratiklerinde sıkça karşılaşmaktadırlar. Bu vakada, polikliniğe başvuran ergenlerde ayrıntılı öykünün ve psikososyal değerlendirmenin önemini vurgulamayı amaçlıyoruz.

Olgu:

17 yaş 3 aylık erkek hasta, halsizlik, yorgunluk, 2-3 haftadır devam eden mide ağrısı, bulantısı ve kusma şikayetleri ile üniversite hastanesi ergen sağlığı polikliniğine başvurdu. Aynada kendisini morbid obez olarak gördüğünü; 5-6 aydır, midesi bulandığında kendisinin provoke edip kustuğunu ve kusma dürtüsünü yok etmek için daha fazla yemek yediğini; günde genellikle 2 öğün olmak üzere, bazen bir öğünde 3 büyük porsiyon besin tükettiğini belirtti. Hasta kendisini değersiz olarak gördüğünü, kendine zarar vermeyi düşünüp bazen zarar verdiğini belirtti. Aşıları tam ve özgeçmiş ve soygeçmişinde özellik olmayan hasta, çocuk ve ergen ruh sağlığında kronik majör depresyon nedeniyle takipliydi, ancak ilaç kullanımını reddetmekteydi. Hastanın ayrıntılı yapılan fizik muayenesinde bir soruna rastlanmadı. Hastanın antropometrik ölçümleri değerlendirildiğinde; vücut ağırlığı: 82,4 kg (90 p), boy uzunluğu: 172,5cm (25p-50p), vücut kitle indeksi (VKİ): 27,69 olduğu görüldü. Hastada saptanan riskler nedeni ile planlanan Hemoglobin (Hb):15,9, Ferritin: 15,7 , Demir: 142 , Total Demir Bağlama Kapasitesi: 436, Kreatinin 0,80 , 25-OH Vitamin D : 16,23 , Helicobacter pylori antijeni negatifti, sol el bilek grafisi 18 yaş ile uyumluydu. Hasta aynı gün içerisinde Bulimia Nervosa tanısını aldı. Çocuk ve ergen ruh sağlığına konsültasyonu yapıldı.

Sonuç:

Ergen sağlığı muayenelerinde ayrıntılı öyküye ve psikososyal değerlendirmeye dikkat edilmelidir. Yeme bozukluğu olan ergenlerde major depresyon, intihar düşünceleri ve girişimleri görülebilmekte ve ergenlik döneminde major depresyon yeme bozukluğu gelişimi için risk etkeni olabilmektedir. Hastanın var olan semptomları ayrıntılı psikosoyal değerlendirme ile incelenmeseydi gelecekte mevcut hastalığın komplikasyonları ortaya çıktığında tanı alabilecekti, belki de tanı koymak için geç kalmış olacaktık.

Kaynaklar:

''Birinci Basamak Sağlık Çalışanları İçin Ergen Sağlığına ve Sorunlarına Yaklaşım Cep Kitabı'' T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, 1049, Ankara, 2017

#24